Konya Masaj Salonu

sadece da değilsin. Danışmanların, bölge temsilcilerin, sekreterlerin, hazinecilerin var. Ve… Doğrusu gerçekten de yalnız bir birey, tek başına ne kadar zarara yol açabilir ki?” Kai yarım yamalak güldü. “Kendimi daha iyi hissetmemi sağladığını söyleyemem fakat çabanı takdirle karşılıyorum.” Gözlerini tavana dikti. “Bunları aslına bakarsanız sana anlatmamam gerekir. Bunlar senin probleminin değil ve endişelenmeni gerektirecek bir şey yok. Ama sadece… Seninle mevzuşmak çok rahatlatıcı.” Cinder, olduğu yerde kıpırdandı. “Bir anlamda benim de sorunum sayılır. Kısaca neticeta hepimiz bu ülkede yaşıyoruz.” Konya Masaj Salonu

Konya Masaj Salonu

 

“Avrupa’ya taşınabilirsin.” Biliyor musun, bu söylediğin, aslen son zamanlarda aklımda olan bir şey.” Kai yine güldü, sesine yine ısı egemen olmaya başlamıştı. “İşte bu, bana duyduğun itimatı göstermiyorsa, başka ne gösterir bilmiyorum.” Cinder başını eğdi. “Dinle. Senin kraliyetten bulunduğunu falan biliyorum. Fakat dışarıda bekleyen insanlar büyük olasılıkla asansöre binebilmek için sabırsızlanmaya…” Kai ona doğru eğildiğinde Cinder’ın nefesi kesiliverdi. Konya Masaj Salonu Bir an için onu öpeceğini sandı. İçine dolan bir panik duygusuyla beraber dondu kaldı ve gözlerini kaldırmayı bile zor başardı. Kai onu öpmek yerine, şöyle fısıldadı: “kadın Linh?” Cinder’ın elleri titriyordu. “Kız kardeşim dördüncü evreye girdi.” sonra bakışları birden, Dr. Erland’ın masasındaki tüpe odaklandı. Hekim kızın bakışlarını takip etti. “Anlıyorum,” dedi. “Dördüncü aşama kısadır. Kaybedecek fazla süre yok.” Uzandı ve parmaklarıyla tüpü kavradı. “

 

“Vebanın bir ilacı bulunduğunu düşün. Fakat bu ilaca haiz olmak, sana her şeye mâl olabilir. Hatta hayatını tamamen altüst edebilir. Sen olsan ne yapardın?” Sıcak bir hava dalgası Cinder’ı okşar gibiydi. Kaiden gelen hafif sabun kokusu burnuna dolmuştu. Prensin gözleri onunkilere kilitlenmiş, hafifçe bir çaresizlikle cevap bekliyordu. Konya Masaj Salonu Cinder dudaklarını ıslattı. “Milyonlarca insanı kurtarmak için hayatımı feda etmek mi? Bu bir tercih bile sayılmaz.” Kai’nin dudakları aralandı. Cinder, bir an için kendini o dudaklara bakarken buldu ama sonra, bakışlarını hızla Kai’nin gözlerine kaldırdı. O siyah kirpiklerini hemen hemen tek tek sayabiliyordu. Fakat sonrasında Kai’nin bakışlarına üzgün bir ifade yerleşti.