Konya Masaj Salonu-Masör Bayan Esra

Konya Masaj Salonu-Masör Bayan Esra

Konya Masaj Salonu-Masör Bayan Esra 1. BÖLÜM DÜRTÜYÜ KANALİZE ETMEK: İLK seks YASALARI Mezopotamya’daki dört bin senelik bir cinayet vakasının kayıtları çarpıcı bir halde günümüze kadar hiç bozulmadan gelmiştir. Yıllarca yapılan arkeolojik kazılar, vakayı ayrıntılarıyla anlatan çeşitli nüshaları ve çivi yazısı kil tabletleri ortaya çıkarmıştır. Kurbanın, bu uygarlığın en önemli tanrılarından Enlil’in başrahiplerinden Lu-İnanna olması ve cinayetin mukaddes şehir Nippur’da işlenmesi göz önüne alındığında, kayıtların kopyalanması anlaşılırdır. Davanın açıldığı dönemde Nippur, binlerce yıldır mesken tutulagelmiş bir yerleşim yeridir. Aslolan mesele seks olsa da suçlama nedeni cinayetti. Suçlananlar azat edilmiş iki eski köle, bir adam köle, bir de Lu-İnanna’nın dul karısı Nin-Dada’ydı.

Kabahatun ciddiyeti ve kurbanın yüksek konumu göz önüne alındığında dava ilk başlarda yakınlardaki Isin’de bulunan krala aktarıldı. Kral davayı iyice inceledikten sonrasında dokuz üyeli Nippur Meclisi’ne havale etti. Dava meclise vardığında, hiç kimse ne Lu-Inanna’nın üç erkek zanlı tarafından öldürüldüğünden şüphe ediyor, ne de yapmış olduklarını Nin-Dada’ya anlattıklarından kuşkulanıyordu. Geriye kalan en önemli nokta ise Nin-Dada’nın neden hemen katilleri yetkililere teslim etmediğiydi. Bunun yerine kayıtlar “ağzını açmayıp örtbas etti, ” diyor. Adam öldürmeye o da mı karışmıştı? Eğer öyleyse, kazığa oturtularak infaz edileceği kesindi. Eğer öyle değilse, ağzını açmamış olması iyi mi bir suç olabilirdi?

Konya Masaj Salonu-Masör Bayan Esra

Konya Masaj Salonu-Masör Bayan Esra Öncelikle, biraz hukuk: Mezopotamya’da, özellikle de işin içinde sex varsa, başkalarının kötü davranışlarını bildirmemek yasaktı. (Fahişelerin peçe takmasına izin verilmemiş Asur’da da konum farklı değildi; eğer bir adam bir fahişenin peçe taktığını görüp de bildirmemişse kırbaçlanır, başına at yularına benzer bir ip dolanır ve alay edilsin diye şehirde dolaştırılırdı.) Mezopotamya’da garsonlardan içki içen müşterilerin konuşmalarına kulak misafiri olmaları istenirdi. Şayet suç teşkil eden bir şeyi duydukları şekilde bildirmezlerse, ölüm cezasına çarptırılırlardı. Zina, minimumından hanımların işlediği, ağır ceza gerektiriyordu. Kocasına karşı entrika çeviren sadakatsiz kadın en feci cezaya çarptırılırdı: Uzun bir direğe bağlanarak halkın gözü önünde yavaş yavaş ölüme terk edilmek.

Nin-Dada’nın katillerden herhangi biriyle cinsel ilişkiye girmiş olduğu veya kocasının öldürülmesinde payı olduğuna dair herhangi bir kanıt yoktu. Meclis’in önünde iyi savunulsaydı, davadan kurtulabilirdi. Fakat “sözde” avukatları daha kötü bir iş çıkaramazlardı. “Zayıf hanım” savunması yaparak, NinDada’nın çok çaresiz ve kolayca gözdağı verilen biri olduğu için sessiz kalmaktan başka çaresinin kalmadığını söylediler. Sanki bu sav yeterince beceriksizce değbilimselş benzer biçimde, daha da ileri giderek adam öldürmeye karışmış olsa bile “bir hanım olarak… yapacak başka bir şeyi olmadığı için, ” masum sayılması icap ettiğini savundular.